16 Ocak 2017 Pazartesi

Kadın ve Bisiklet

    Bugün kendi varlığının, öneminin farkında ve hayata katkısının bilincinde olan kadınlar,  yaşamın her alanında bir var olma çabası içinde. Zorlu bir mücadeleyi gerektiren bu çaba ne yazık ki, bir çok ağır bedeller sonunda karşılığını ancak bulabiliyor. Aile ve çalışma hayatında, sosyal ilişkilerde sayısız ayrımcılıkla ve cinsiyetçi tutumlarla karşılaşan kadınlar, bisiklet kullanabilme konusunda da bir çok engelle ve engelleme ile yüz yüze. Kabul etmek gerekir ki kadınların bu engellemeler karşısındaki mücadeleci duruşu büyük bir saygı ile beraber bir büyük desteği de  da hak ediyor.


    Özellikle aşırı gelenekçi yaklaşımlar kadın bisiklet kullanımının önüne geçen nedenlerin en başında geliyor. Bugün bir çok il ve ilçede halen kadınların bisiklet kullanımı tepki ile karşılanmakta. Bisiklet kullanan kadınlara karşı ön yargılı engelleyici ve dışlayıcı tutumlar gösterebilmekte. Bu açıdan bakıldığında bisiklet kullanarak kadın aslında sadece bisiklet kullanmakla kalmıyor. Kendi hayat alanının sınırını da kendi çiziyor. "Kadınsın sen, doğru değil bunu yapman" diyenlere kafa tutuyor belki de. Kadının yaşamını, çocuk doğurmak, yemek, temizlik yapmak, evinin kadını olmak verilenle yetinmek gibi klişelerle sınırlayanlara kadının cevaplarından biridir aslında bisiklet binmek. Ben varım ve kendi hayatıma, mutluluklarıma sahip çıkacağım demenin bir başka yoludur.


   Evet bugün sosyal hayatın içinde kendine yer açabilmiş kadınları bisiklet binerken görebilmek mümkün elbette. Onlar hayata bir bisikletin üzerinden bakabiliyorlar. Bisikletle doğanın tadına varıp,sporun keyfini yaşıyorlar. Gitmek istedikleri yere bir bisikletle gitmenin ne kadar mutluluk verici olduğunu çok iyi biliyorlar. Ama bu kadarına sahip çıkmak için bile bedel ödemek zorundadır bugün kadınlar. Yollarda karşılaşılan tacizler, sıkıştırmalar, laf atmalar, onaylamayan bakışlar bu konuda verilebilecek en kötü örneklerden. Tabi tüm bu tepkilere yakın çevreden gösterilen tepkileri de eklemek gerek. Kadının özellikle tek başına bisiklete binmesine aile içinden gösterilen olumsuz tepki hiç de küçümsenecek düzeyde değil. Bugün bu koşullarda bisiklete binmeye çalışan kadınlara yakın çevresinden sürekli sorumluluk hatırlatması yapılarak baskılar yapılmaktadır. Kadının asli sorumluluğunu annelik, ev işleri, temizlik olarak gören bu bakış, başarılı olduğu zamanlarda evin içine hapsolmuş, kendi mutsuzluğunun bile farkında olamayan, yüzü gülmeyen ve sadece başkaları için yaşayan kadınları karşımıza çıkarmakta.


    Bana ne deyip geçemeyiz bu duruma. Mutluluk ta mutsuzluk da bulaşıcı çünkü. Yer açılmak zorunda kadına. Kadın erkek, hepimizin yüzünün gülmesi, mutluluğu için. Her yerde daha fazla bisiklet kullanan kadın olmalı mesela.  Daha çok kadın bisikletle işe gitmeli, daha çok kadın patlayan lastiğini kendi değiştirebilmeli. Hatta geçmeli bisiklet kullanan kadın sayısı erkek sayısını. Umuyorum ki bu konuda bir olabiliriz güç verebiliriz birbirimize. Hep beraber arabadan inip, hep beraber bisiklete binebiliriz.

Lütfen daha nitelikli paylaşımlar için eleştiri, öneri ve beğenilerinizle ilgili aşağıdaki bölümden yorum yapmayı unutmayın. Keyifli ve kazasız pedallamalar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder