8 Kasım 2017 Çarşamba

Bisiklet Eğitimi

       Merhaba arkadaşlar; bisiklet kullanımının yaygınlaşması amacıyla bir çok farklı bisiklet oluşumunun, gönüllülük esasıyla özverili çalışmalarına tanık oluyoruz. Hiç şüphesiz ki bu konuda gösterilen  çaba ve emekler her türlü takdiri hak ediyor. Ancak  bisiklet kullanımına örgün eğitim kurumlarında bir eğitim konusu olarak yer verilmedikçe hedeflenen noktaya gelmekte çok zorlanılacağı inancındayım. Bu çerçevede bisiklet kültürünün yaygınlaşamamasının en az bisiklet kullanımı kadar önemli olduğunu vurgulamak gerek. Bugün yaşadığımız çevrede bisiklet kültürünün yeterince yaygınlaşmaması nedeniyle bisiklet kullanıcıları , bisiklet kullanmayan genişçe bir kesim tarafından zaman zaman suçlanmakta, bisiklet yolları, işgal edilmekte, yollarda sıkıştırmalara maruz kalabilmekte hatta hatta bisiklet kıyafetleri nedeni ile bile zaman zaman ötekileştirilmekteler. Tüm bu sorunların azaltılabilmesi bugün gösterilen çabaların yanında bu konuda eğitim programlarının hazırlanması ve okullarda uygulanması ile mümkün.


   Bisiklet ulaşımın dışında sadece bir spor olarak düşünüldüğünde bile okullarda uygulanan beden eğitimi dersinde voleybol, futbol, basketbol gibi konulara yer verilirken, bisiklet sporuna, ders programı içinde yer verilmediği görülmekte. Bir sosyal faaliyet olarak düşünüldüğünde ise okullarda edebiyat, fotoğrafçılık, satranç, gezi, bilim ve teknoloji v.b. bir çok kulüp varken bisiklet başlığı bu kulüpler arasında yer almamakta. Bu durumun en önemli sebeplerinden birisi Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bisiklet ve bisiklet kullanımına yönelik bir eğitim programı içeriğinin olmaması. Okullarda bisiklet ve bisiklet kullanımına ilgi duyan öğretmenlerin sosyal kulüp faaliyetlerinde bisiklet ile ilgili etkinliklere mesafeli durmasının önemli nedeni ise etkinlikler sırasında öğrencilerin karşılaşabileceği kaza gibi olumsuz durumlara karşı sorumluluk almak istememeleri.
     Bugün bisiklet platformlarının bisiklet ve bisikletli ulaşım konusunda yaşanan  sorunları daha çok yerel yönetimler üzerinden çözmeye çalıştıklarını görüyoruz. Kişisel olarak bu yaklaşımın doğru ama eksik olduğu kanısındayım. Bisiklet sporu ve bisikletli ulaşım konusunda bisiklet oluşumlarının yerel yönetimlere ek olarak başta Milli Eğitim  olmak üzere diğer karar verici mekanizmalara yönelik taleplerini de oluşturması gerekir. Bu çerçevede İl ve İlçe Milli Eğitim müdürlükleri ile irtibata geçilerek okullarda öğrenci ve öğretmenlere yönelik çeşitli bilgilendirme seminerleri düzenlenmesi mümkün. Ayrıca yine İl ve İlçe Milli eğitim Müdürlükleri ve Bakanlık muhatap alınarak bisiklet eğitimi ihtiyacı ve içeriği konusunda bir takım talepler oluşturulabilir. Elbette talep edilecek eğitimin içeriğinin de önemli olduğunu vurgulamak gerek. Önerilere göre üzerinde bazı eklemeler ya da çıkarmalar mümkün olmakla beraber aşağıdaki konu başlıklarının örnek olarak bisiklet eğitimi içeriğinde yer alabileceği inancındayım.

  • Neden bisiklet
  • Dünyada ve Türkiye'de bisiklet kullanımı
  • Bisiklet seçimi.
  • Trafikteki haklar ve sorumluluklar
  • Bisiklet kazalarında acil yardım
  • Teknik özellikler
  • Bisiklet Bakımı
  • Temel bisiklet ekipmanları ve özellikleri
  • Doğru bisiklet kullanımı
  • Şehir içi trafiğinde bisklet kullanımı
  • Grup sürüşleri
  • Farklı zeminlerde bisiklet kullanımı
  • Tur bisikletçiliği
  • Bisiklet Güzergahları

      Elbette bu konular üzerinde bazı değişiklikler, eklemeler çıkarmalar yapmak mümkün. Bisiklet üzerine bu gibi konu başlıklarının yer aldığı bir örgün eğitim programının hazırlanmasının ve okullarda uygulanmasının bisiklet kullanımının gelişmesine çok önemli katkıları olacağı bir gerçektir. Hepinize daha çok bisikletin kullanıldığı, her yere bisikletle güvenle gidilebildiği günler dilerim.

3 Mart 2017 Cuma

Bir Gün İzmir'de Bisiklet Binersen


Bilenler bilir, bisiklet binmekten çok daha fazlası İzmir'de bisiklet binmek.
Belli mi olur belki bir gün, sen de gelirsin.
Belki Balçova tepesine teleferik ile değil de bisiklet ile çıkarsın
Ya da bir İzmir manzarası'nı Karaburun'a kadar Çatalkaya'dan izlersin.
Gürlek şelalesine bisikletle gidip ayaklarını soğuk suya  sokmayacağından eminmisin.
Kordon'da bisikletin üzerinde dostlarla sohbet ederken rüzgarın yüzüne çarpmayacağı nereden belli?
Belki tanımadığın bir bisikletli'ye yolda  iyi günler dersin.
Kimbilir mutlu eder bu seni. Olamaz mı?
Sasalı'da bisikletin üzerinden flamingoları seyredersin belli mi olur?
Ya da sana gülümseyen bir çocuğa Bostanlı'da el sallarsın.
Bir gün Kayadibinde kahvaltı yaparsın dostlarla belki?
Orman da koşan bir sincabı senin de görmeyeceğini bilebilir miyiz?
Belki de bir gün bir arkadaşın da eşlik eder sana Ilıca'ya gider, güneşe karşı birlikte kadeh kaldırırsın
Olmaz deme. Bir gün bir biskletçi seni Spil'e,  Karagöl'e, Mahmut Dağı'na götürür. 
Hiç bilemezssin.
Belki yolda biraz yağmur da yağar, ya da biraz yorulursun. 
Emin misin biraz ıslanmanın da yorulmanın da hoşuna gitmeyeceğinden?
Sana "Buraya kadar bisikletle mi çıktınız?" diye soranlara gülümseyerek evet dersin belki.
Hiç bilinmez.
Yüzünde gülümsemesi, ışıltılı bisikleti ve renkli kıyafetleriyle bir bisikletçi karşılar bir turda belki seni.
Kimbilir birlikte bisiklet ile Seferihisar'a gider Sığacık'ta denize girersiniz.
Foça'ya gidersiniz belki Seyrek yolundan,
Ya da Urla Demirci'ye gidersiniz belki.
Çok güzel anılarınızın olmayacağını kim bilir oralarda.
Bir ayın son cumasında bir bisikletçi seni ikna eder ve Konak'ta "Arabadan in bisiklete bin" sloganlarına eşlik edersin.
Olmayacak şey mi?
Bir eylül günü en süslü kıyafetlerin ile bisiklete binip süslü kadınlarla tanışmana ne engel olabilir ki?
Ya da bir gün Otizmli çocuklara bisiklet kullanmayı öğretmek istemeyeceğinden emin misin?
Güneşli bir pazar günü tarih aşığı bir biskletçi sana Agora'yı Kemeraltı'nı, Karantina'yı bisikletle gezdirir,
Bilmediğiniz bir İzmir tarihi anlatır size.
Belki bir gün İzmir'de bisiklet binersin ve tüm bunlar olur.
Ya da binmezsin olmaz.




17 Şubat 2017 Cuma

Selanik'li Bisiklet Şampiyonu Cavit Cav

   Bisiklet tarihimize şöyle bir bakıldığında bütün bisiklet severlerin tanıması ve hakkında bilgi sahibi olması gerektiğine inandığım bir isim çıkıyor karşımıza "Cavit Cav". Yaşamı boyunca bisiklet kullanımı için büyük çabalar sarf etmiş olan Cavit Cav'ın bisiklet camiasında bile yeterince tanındığını ve sahip çıkıldığını söyleyebilmek ne yazık ki mümkün değil. Bugün Türk sporunun sporunun bir çok alanında da yaşandığı gibi bisiklet sporuna da imkansızlıklar içinde başlayarak büyük mücadeleler vermiş  bir isim Cavit Cav. 1905 yılında Selanik'te doğan Cav aynı zamanda Mustafa Kemal ATATÜRK'ün hemşehrisi. Hatta değerli şairimiz Sunay Akın'ın anlatımlarına göre  Cavit Cav'ın teyzesi  Mustafa Kemal ATATÜRK'ün süt annesi.


     Gençlik yıllarında pazarlarda satış yaparken bisikletle tanışan Cavit Cav bir kaç bisiklet daha alarak İstanbul'da bisiklet kiralamaya başlar ve İstanbul halkı bu sayede bisikleti daha bir yakından tanıma fırsatı bulur. Bisiklet kullanmanın yanı sıra bir bisiklet tamirci dükkanı da açan Cavit Cav bu alanda ticarete de atılır. Cav Türkiye'de şehirler arası bisiklet turunu gerçekleştiren  bisiklet sporcumuz olması açısından da önemli. İstanbul'da düzenlen tüm hız ve dayanıklılık yarışlarını kazanan Cavit Cav olimipiyatlara katılan ilk milli bisiklet sporcumuz. Ancak bu konuda da tarihe geçecek trajikomik bir talihsizliğin de kurbanı. Olimpiyatlarda kullanılacak bisikletin olimpiyat komitesi tarafından verileceği düşünüldüğü ve  bisiklet temin edilmediği için Cav olimpiyat yarışlarına katılamadan diskalifiye olur ve yarışlara katılamaz. Bu nedenle Cavit Cav olimpiyatlara katılma hakkı elde edip katılamadan geri dönmek zorunda kalan tek mi,lli sporcumuz. 1927 yılında balkan birincisi olan sporcumuz 1928 yılında olimpiyatlara tekrar katılır. Amsterdam'da düzenlenen olimpiyatlarda 1000 metre yarışını 14. cü  4000 metre takım yarışını ise 9.cu olarak tamamlar.


       Türkiye'de üretilen ilk bebek arabasının üreticiliği ile sanayi alanında da faaliyet gösteren Cavit Cav aynı zamanda engelli arabaları ve çöp konteynırları üretimi de yapmıştır.1982 yılında hastalanan ve hastalığı sırasında tıp öğrencilerinin eğitimlerinde kullanılacak kadavra bulamadıkları konusunda bilgi alan Cavit Cav  ölmeden önce hasta yatağında şu sözleri sarfeder." Ben Cavit Cav, olimpiyatlara katılan milli atlet, Türkiye Cumhuriyeti’nin büyük sanayicilerinden, buradayım ve biliyorum çok ömrüm kalmadı. Bu yataktan kalkamayacağım. Bedeni mi bu ülkenin bilimi aydınlansın diye, gençler öğrensin diye kadavra olarak bağışlıyorum.” Bu bağış Türkiye'de yapılan ilk kadavra bağışıdır. Bugün Cavit Cav halen tıp fakültesi öğrencilerinin eğitimine katkıda bulunmaya devam etmektedir. Bisiklet sporunun hangi zorluklara göğüs gerilerek yapılmaya çalışıldığı konusunda örnek bir isim olan Cavir Cav 'ın toplumsal hafızamızda hak ettiği yeri bulması dileklerimle

17 Ocak 2017 Salı

Biliyor musunuz Neden Bisiklet ?

  Henüz aktif bisiklet kullanıcısı olmayan değerli dostlar, değerli, yakınlarımız sizlere seslenmek isterim. Bilir misiniz neden bıkmadan, usanmadan hep bisiklet, bisiklet deriz biz?  Neden sabahları uyumak varken, ısrarla, bazen hava bile aydınlanmadan, bazen soğukta o kadar hazırlığı yapıp, onca kıyafeti giyip, bisikleti asansörle indirip heyecanla yollara düşeriz? Neden onca sıkıştırmalara düşmelere, kırıklara yaralanmalara,  rağmen, yollardayız.? Neden üşümeyi hatta ıslanmayı seçiyoruz?

        Tutku deyip içinden çıkmak belki mümkün ama tutku da  her şeyi açıklıyor olmaz sanırım. Bisiklete bindiğimiz için bisiklet yolları, bisiklet parkları gibi bir takım taleplerimiz yok sadece. Asıl istemediklerimizi de bisiklet binerek söylüyoruz biz. Mesela öyle yüksek yüksek gökdelenleri ve onların yarattığı trafiği istemiyoruz.Öyle şehrin içinde çok hızlı giden bir trafiği de istemiyoruz, Ve sıkıştığı için yavaşlamış, bir adım gidemeyen bir trafiği de Ya da otobüslerde dolmuşlarda mutsuzluğu yüzünden okunan, birbirinden gülümsemeyi eksik eden insanlardan da olmak istemiyoruz. Korna seslerinin, motor gürültülerinin olduğu trafikte, egzoz gazlarını içimize çekerek var olmak ta hiç hoşumuza gitmiyor. Bu haldeki bir şehir değil bizim istediğimiz. Ve sanırım  sizler de tüm bunları istiyor değilsiniz.


        Bilmem farkında mısınız sizin bize ve bizim sayımızın artmasına çok ama çok daha fazla ihtiyacınız var? İnanın ki yaşadığınız şehir biz bisiklet severlerin sayısı arttıkça daha güzel olacaktır. Sizlerin ve çocuklarınızın daha güvenli bir trafikte, daha temiz bir havada, daha güzel bir şehirde, yaşaması bizlerin sayısının artması ile mümkün.


      Bizler şehrin trafiğinden sıkıldığımızda sizin gitmediğiniz yerlere gidiyor, sizin görmediğiniz yerleri görüyoruz. Sizin araçlarınızın içinde sadece geçtiğiniz yerlerde rüzgar bizim yüzümüze vuruyor. Sizin farkına varamadığınız yolları, çiçekleri ağaçları, denizi görüyor, varlığını hissediyoruz. Bazen ıslanmanın, üşümenin bile nasıl güzel olduğunu biliyoruz artık. Yorularak dinlenmeyi öğrendik. Otobüs ve metrolardaki gibi selam vermediğimiz kişiler değil birlikte yolculuk ettiğimiz dostlarımız. Patlayan bir lastiği birlikte değiştiriyoruz, birlikte yoruluyor birlikte dinleniyoruz.  Karşıdan gelene selam veriyoruz.Oyuncağımız bisiklet bizim, çocukluğumuzdan beri belki doymadığımız, bugün hala elimizden alınmasını istemediğimiz. Biz belki oyun oynamayı seviyoruz. Belki de çocuk yanımıza sahip çıkıyoruz bisikletle.


     Yollarda bizi kalabalık gördüklerinde alkışlayanlar var, ya da kornaya basanlar, "Yarışıyor musunuz siz?" diye soranlarla her turda karşılaşırız."Sizin hiç işiniz gücünüz yok mu?" diyenlerle de. "Sabahın köründe boş ver nereye gideceksin yat uyu" diyenler çok yakınımızdadır. Ya da bu saatten sonra senin ne işin var bisiklette düşüp bir yerini kıracaksın" diyenler. Bu kadar para bisiklete ödenir mi diyenler nedense parçası olmadıkları bir hayat biçiminin ne kadar kötü bir seçim olduğunu ispatlama çabası içinde gibidirler. Belki de tam olarak farkına varılamayan şudur. Biz bir seçim yaptık. Sadece spor yapmayı değil bir hayat biçimini seçtik. Hayatımızın içine bisikleti aldık. Böylelikle spor da girdi hayatımıza. Her bir taşını, çiçeğini, havasını hissederek gezdiğimiz gördüğümüz yerlerin ve dostlarımızın sayısı arttı. Gelin sizler de katılın bisikletli yaşama. İnin arabalarınızdan, binin bisikletlere. İnanın özgürlüktür bisiklet, hayattır.

Fotoğraflar İçin Sevgili Utku Ilgaz ve Çağrı Funda Arıkan'a teşekkürler

Lütfen daha nitelikli paylaşımlar için eleştiri, öneri ve beğenilerinizle ilgili aşağıdaki bölümden yorum yapmayı unutmayın. Keyifli ve kazasız pedallamalar.

16 Ocak 2017 Pazartesi

Kadın ve Bisiklet

    Bugün kendi varlığının, öneminin farkında ve hayata katkısının bilincinde olan kadınlar,  yaşamın her alanında bir var olma çabası içinde. Zorlu bir mücadeleyi gerektiren bu çaba ne yazık ki, bir çok ağır bedeller sonunda karşılığını ancak bulabiliyor. Aile ve çalışma hayatında, sosyal ilişkilerde sayısız ayrımcılıkla ve cinsiyetçi tutumlarla karşılaşan kadınlar, bisiklet kullanabilme konusunda da bir çok engelle ve engelleme ile yüz yüze. Kabul etmek gerekir ki kadınların bu engellemeler karşısındaki mücadeleci duruşu büyük bir saygı ile beraber bir büyük desteği de  da hak ediyor.


    Özellikle aşırı gelenekçi yaklaşımlar kadın bisiklet kullanımının önüne geçen nedenlerin en başında geliyor. Bugün bir çok il ve ilçede halen kadınların bisiklet kullanımı tepki ile karşılanmakta. Bisiklet kullanan kadınlara karşı ön yargılı engelleyici ve dışlayıcı tutumlar gösterebilmekte. Bu açıdan bakıldığında bisiklet kullanarak kadın aslında sadece bisiklet kullanmakla kalmıyor. Kendi hayat alanının sınırını da kendi çiziyor. "Kadınsın sen, doğru değil bunu yapman" diyenlere kafa tutuyor belki de. Kadının yaşamını, çocuk doğurmak, yemek, temizlik yapmak, evinin kadını olmak verilenle yetinmek gibi klişelerle sınırlayanlara kadının cevaplarından biridir aslında bisiklet binmek. Ben varım ve kendi hayatıma, mutluluklarıma sahip çıkacağım demenin bir başka yoludur.


   Evet bugün sosyal hayatın içinde kendine yer açabilmiş kadınları bisiklet binerken görebilmek mümkün elbette. Onlar hayata bir bisikletin üzerinden bakabiliyorlar. Bisikletle doğanın tadına varıp,sporun keyfini yaşıyorlar. Gitmek istedikleri yere bir bisikletle gitmenin ne kadar mutluluk verici olduğunu çok iyi biliyorlar. Ama bu kadarına sahip çıkmak için bile bedel ödemek zorundadır bugün kadınlar. Yollarda karşılaşılan tacizler, sıkıştırmalar, laf atmalar, onaylamayan bakışlar bu konuda verilebilecek en kötü örneklerden. Tabi tüm bu tepkilere yakın çevreden gösterilen tepkileri de eklemek gerek. Kadının özellikle tek başına bisiklete binmesine aile içinden gösterilen olumsuz tepki hiç de küçümsenecek düzeyde değil. Bugün bu koşullarda bisiklete binmeye çalışan kadınlara yakın çevresinden sürekli sorumluluk hatırlatması yapılarak baskılar yapılmaktadır. Kadının asli sorumluluğunu annelik, ev işleri, temizlik olarak gören bu bakış, başarılı olduğu zamanlarda evin içine hapsolmuş, kendi mutsuzluğunun bile farkında olamayan, yüzü gülmeyen ve sadece başkaları için yaşayan kadınları karşımıza çıkarmakta.


    Bana ne deyip geçemeyiz bu duruma. Mutluluk ta mutsuzluk da bulaşıcı çünkü. Yer açılmak zorunda kadına. Kadın erkek, hepimizin yüzünün gülmesi, mutluluğu için. Her yerde daha fazla bisiklet kullanan kadın olmalı mesela.  Daha çok kadın bisikletle işe gitmeli, daha çok kadın patlayan lastiğini kendi değiştirebilmeli. Hatta geçmeli bisiklet kullanan kadın sayısı erkek sayısını. Umuyorum ki bu konuda bir olabiliriz güç verebiliriz birbirimize. Hep beraber arabadan inip, hep beraber bisiklete binebiliriz.

Lütfen daha nitelikli paylaşımlar için eleştiri, öneri ve beğenilerinizle ilgili aşağıdaki bölümden yorum yapmayı unutmayın. Keyifli ve kazasız pedallamalar.

11 Ocak 2017 Çarşamba

Bisiklet Kullanım Alışkanlığı Araştırması-2

       Değerli dostlar bisiklet kullanım alışkanlığını ölçmek üzere  geçtiğimiz hafta 10 soruluk kısa bir anket çalışması paylaştık sizlerle. Anketimiz 17/01/2017 tarihinde sona ermiştir. Anket sonuçlarına ve değerlendirmelerine buradan ulaşabilirsiniz




Bisiklet Kullanım Alışkanlığı Araştırma Anketi Sonuçlari

      Merhaba arkadaşlar sizlerle bisiklet kullanımı üzerine geçen hafta yaptığımız anket araştırmasını paylaşmıştık. Anketle ile ilgili sonuçlarını ve sonuçları ilgili değerlendirmeleri  paylaşmadan önce anketimize katılarak destek veren tüm dostlara çok teşekkürler.   
     Profesyonel bir çalışma olamamakla beraber bisiklet kullanımı üzerine yapılan bu anketin bazı önemli sonuçlara işaret ettiğini ifade etmek gerekiyor. Anket ile ilgili paylaşım ve duyurular özellikle bisiklet grupları üzerinden yapılması nedeniyle ankete katılımın hemen tamamının aktif bisiklet kullanan kişilerden oluştuğunu söylemek sanırım yanlış olmayacaktır. 1 hafta boyunca sürdürdüğümüz ankete toplamda 2356 kişilik bir katılımcı sayısı oluşmuştur.  Anket sonuçlarının yüzdelik dağlımı ve bu dağılımlar ile ilgili yaptığımız değerlendirmeler aşağıdaki gibidir.
 
     Aktif olarak bisiklet kullananlar içindeki kadın ve erkeklerin oranı hakkında bilgi edinmeye çalıştık bu soruyla. Ortaya çıkan sonuç bize kadın bisiklet kullanım oranının, erkeklere göre çok daha düşük olduğunu gösteriyor. kadın bisiklet kullanımının önündeki bazı engellere daha önce "Kadın ve Bisiklet" adlı yazımızda da değinmiştik. Bununla beraber bu ankette ortaya çıkan kadın bisiklet kullanım oranının  oldukça düşük olduğunu, bu konunun üzerinde önemle durulması gerektiğini ifade etmek gerekiyor.


     
    Ortaya çıkan bu oranda bisiklet kullanımının 26-40 yaş arasında yoğunlaştığı görülmekle beraber 40 yaşın üzerindeki bisiklet kullanım oranının yaklaşık % 29 olduğu ve 13-25 yaş arasındaki bisiklet kullanıcılarından daha fazla olduğu dikkat çekiyor. Toplumda belli bir yaşın üzerindeki insanların bisiklet kullanımına zaman zaman gösterilen tepkiye rağmen bisikletin kendine her yaştan kullanıcı bulması önemli bir sonuç.


     Bisiklet kullanıcılarının büyük bir çoğunluğunun yolda karşılaşabilecekleri sorunlara karşı hazırlıklı olduğu görülüyor. Bununla beraber bisiklet hakkında hiç bir teknik bilgiye sahip olmayanların oranının %13,2 olması ve bu oranın aktif olarak bisiklet kullanıcıları içinden çıktığı göz önünde bulundurulduğunda  bu oran önemli bir sonuç. Grup sürüşlerinde ortay çıkan teknik sorunların dayanışma ile üstesinden gelinse bile, bireysel sürüşlerde karşılaşılan teknik sorunlar büyük sorun haline gelebilmekte. Bu nedenle belki de başta çeşitli grup etkinlikleri içinde olmak üzere bisiklet üzerine bazı temel teknik konularda uygulamayı da içeren eğitimlerin düzenlenmesinin önemli olduğu görülüyor.


 Bu soruda özellikle 0-500 TL  arasında bisikletlerin kullanım oranının dikkat çektiğini düşünüyorum. Elbette her kullanıcı bisiklet tercihinde bulunurken kendi bütçesine göre hareket edecektir. Ancak bununla beraber güvenli bir sürüş için bir bisiklette minimum bazı standartların da olması gerektiği bir gerçektir. Özellikle 500 TL nin altındaki bisikletlerin çoğunlukla marketlerde satılan ve bisiklet üzerindeki  ekipmanların bir standardı olmayan bisikletler olduğu düşünüldüğünde bisiklet kullanıcılarının büyük bir çoğunluğunun bu durumun bilincinde olduğu görülmekte. Ankete katılanların büyük bir çoğunluğunun ise bisiklet için 1000-3000 TL arasında bir bütçe ayırdığı görülüyor.


   Bu soruya verilen cevapların oranı bize göstermektedir ki aktif bisiklet kullanıcılarının büyük bir çoğunluğu hangi sürüş için hangi bisiklet kullanması gerektiği hakkında yeterli bilgiye sahip. Bu gerçekten sevindirici bir oran. Bu soruda kullanıcıların % 72,5 gibi yüksek bir oranı sadece genel bir bilgi sahibi olmakla kalmayıp aynı zamanda bisiklet çeşitlerinin özellikleri, avantaj ve dezavantajları hakkında da bilgi sahibi olduğunu ifade etmektedir. Bu durum bisiklet tercihinin bilinçli yapılması açısından da olumlu. Elbette bu konuda farklı değerlendirmelerde bulunabilmek de mümkün.


     Bisiklet kullanımının artmasının önündeki en can alıcı sorunların ne olduğunu belirlemeye çalıştığımız bu soruya verilen yanıtlarda "Bisiklet yollarının yetersiz olması" ile beraber Bisiklet kültürünün tam olarak oluşmamış olması" seçenekleri oldukça ön plana çıkmakta. Kişisel olarak  çok önemsediğim bu iki maddeden özellikle toplumda bisiklet kültürünün oluşması için çok çaba sarf edilmesi gerektiğine inanlardanım. Bu konuda bisiklet kültürünün oluşabilmesi için ilköğretim okullarında okullarda verilecek bisiklet eğitimini de içerecek, yerel yönetimlerin ve bisiklet ile ilgili tüm aktörlerin aktif rol aldığı bir eylem planı oluşturulmalı ve faaliyete geçirilmelidir diye düşünüyorum.



      Bu soruya verilen cevaplarda da bisiklet yolu talebi ön plana çıkmakla beraber yerel yönetimlerden olan diğer beklentiler de bisiklet yolu taleplerine oldukça yakın oranlardadır. Örneğin belediye araçlarında bisiklet taşınmasına yönelik taleplerin % 26,12 lik bir değerle oldukça yüksek bir orana sahip olduğu görülmekte. Bisiklet kullanıcıları özellikle teknik sebeplerle ile yolda kalınan zamanlarda ya da kötü hava koşullarında belediye otobüslerinde bisiklet taşınmaması nedeni ile mağdur olabilmektedir.



   Bu soruya verilen cevaplarla ortaya çıkan oranlar da göstermektedir ki bisiklet kullanımı aile içinde bile bir mücadeleyi gerektirmektedir. Aile içinde bisiklet kullanımının tamamen destekleyerek, bisiklete hayatının içinde yer açanların oranı  % 26. Ayrıca  bisiklet kullanımın tamamen karşısında duran % 7,7 lik oranında önemli olduğunu belirtmek gerekir .



  Yine bu önceki soru ile birlikte bu soruya verilen verilen cevapların oranları birlikte değerlendirildiğinde bisiklet kullananların aile ve yakın çevresinde bisiklet kullanımına karşı çıkan ciddi bir oran olduğunu söylemek mümkün. Ortaya çıkan oran göstermekte ki bisiklet kullananların % 24 ünün yakın çevresi bisiklet kullanımına tamamen  karşı çıkmakta. Bu durum gerçekten üzerinde durulması gerkli önemli bir konu.
    Sonuç olarak ifade etmek gerekir ki bisiklet kullanım üzerine yaptığımız bu değerlendirme anketinin üzerinde durulması gereken önemli sonuçlara işaret ettiğini düşünüyorum. umarım burada çıkan sonuçlar sizler içinde açıklayıcı ve faydalı sonuçlar ortay çıkarmıştır. Çalışmaya katılıp soruları cevaplayarak destek veren bisiklet severlere teşkkürlerimle.








2 Ocak 2017 Pazartesi

Bisiklet Kazalarında Bilinmesi Gerekli Önemli Noktalar

    Bisiklet kullanma konusunda ne kadar iyi olursanız olun bisiklet kazaları bisiklet kullanan herkes için bir risktir ve kaza aniden, çok hızlı bir şekilde meydana gelir. Gün boyu büyük bir keyifle kullandığımız bisiklet ile uzun mesafeler kat edebilmek mümkün. Ancak bisiklet kullanımı sırasında küçük bir dikkatsizliğin ya da bir anlık bir aksiliğin çok büyük bir problemlerle sonuçlanabileceği de unutulmaması gerekir.  Bu nedenle kazalar konusunda önceden edinilmiş bazı bilgiler ve alınacak bir kaç önlem bu gibi durumlarla karşılaşılması halinde çok büyük bir önem taşımaktadır.İşte bir kaza durumu için öncelikle dikkat edilmesi gereken önemli maddeler.

  • Kafa yaralanmalarına dikkat 
    Kafa yaralanmaları çok dikkat edilmesi gereken bir durum. Kafa yaralanmaları durumunda bisiklet ile kaza yapıp kafasına darbe alan bazı kullanıcılar gözle görülür bir kanama ya da darbe görmediklerinde durumu önemsemeyerek bu konuda dikkatsiz davranabilmektedir. Bu durumun o anda gözle görülemeyecek beyin kanaması ile sonuçlanabileceği ve öldürücü olabileceği unutulmamalıdır. Kaza ile karşılaşıldığında 112 acil servisi çağırmanın yanı sıra geçen süre zarfında bisiklet kullanıcısı ya da eşlik eden arkadaşı tarafından aşağıda belirtilen kontrollerin yapılması oldukça önemlidir.
  • Öncelikle kaskta bir darbe bir kırık olup olmadığı kontrol edilmelidir. Kaskta görülen bir hasar bir kafa darbesi alındığı anlamını taşıması açısından önemlidir.
  • Kafa  tramvalarında bulantı, kusma ve çift görme çok önemli bulgulardır. Bu durum beyin iç basıncının artmasına işaret etmesi nedeniyle acil tıbbi müdahale gerektiren bir durumdur.
  • Baş ağrısı dikkat edilmesi gerekli bir diğer husustur. Özellikle ağrının giderek artmaya devam edip etmediği mutlaka takip edilmelidir.
  • Kafa ve boyun tramvalarında eğer bilinç kapalıysa yaralıya herhangi bir müdahalede bulunulmamalı, ambulansın gelmesi beklenmelidir.
  • Kaza geçiren kişiye nerede oturduğu, devlet başkanının kim olduğu gibi bazı basit sorular sorularak her hangi bir kafa karışıklığı olup olmadığı kontrol edilmelidir.
  • Derin nefes alıp verin
      Nefes alıp vermede zorlanma çok tehlikeli bir durumun habercisi olabilir. Kaza geçiren bir çok kişi kaburga darbelerinde bir kaburga kırığı olsa da, kaburga kırığına karşı bir şey yapılmayacağı ve kendi kendine iyileşmesi gerektiği düşüncesiyle hastaneye gitmeyi ihmal edebilmekte. Bu durum büyük bir ihmale işaret etmektedir. Zira kaburga kırıklarında oluşabilen keskin kemik kenarları özellikle ciğerler üzerinde baskı yaparak ciddi deformasyonlara sebep olabilir. Bu nedenle kaza sonrasında eğer nefes almakta zorlanıyor ve acı duyuyorsanız vakit kaybetmeden bir tıbbi yardım almanız çok doğru olacaktır.
  • Karın boşluğunuzu muayene edin
       Bisiklet kazası sırasında, özellikle gidon üzerinden alınan darbe nedeniyle karın boşluğunda ciddi yaralanmalarla karşılaşabilmektedir. Karın boşluğunun savunmasız yumuşak dokulardan ve önemli organlardan oluşması nedeni ile bu tip yaralanmalarda çok dikkatli olunmalıdır. Eğer karın boşluğundan bir darbe aldıysanız ilk yapmanız gereken bu bölgeyi elle muayene etmenizdir. Muayene sırasında dokunulduğunda  diğer yerlere göre daha hassas durumda bir yer olup olmadığına dikkat edilmelidir. Ağrı ve acı ile hassasiyet gösteren bölge bir iç yaralanmanın habercisi olabilir. Ayrıca karın boşluğunda bir sertlik ya da şişlik bir iç kanama belirtisi olabilir. Bu nedenle bu konuda dikkatli bir el muayenesinin yapılması önemlidir.

  • Bir kanama olup olmadığını önemli
    Eğer bir açık kanama durumu varsa turnike uygulaması kanamanın durdurulması için yapılan önemli bir müdahaledir. Ancak bununla beraber turnike uygulaması hakkında bir bilgi ve eğitiminiz yoksa bu uygulamanın yarardan çok zarar vereceği unutulmamalıdır. Bu nedenle böyle bir durumda en uygun seçenek temiz bir bez ile kanama bölgesinin üzerine doğrudan basınç uygulayarak yarayı sarmak olabilir.
  • Omurga yaralanmalarına dikkat 
    Boyun ve sırt yaralanmaları çok dikkat edilmesi gerekli bir diğer konudur. Özellikle bir kaza sonrasında el veya ayak parmaklarında  hissedilen uyuşma ve karıncalanmalar omurilik yaralanmasına işaret edebilir. Boyun ve bel travması geçirmiş olan kişi kesinlikle yerinden hareket ettirilmemeli, ambulansın gelmesi beklenmelidir. Aksi halde  bir felç durumu kalıcı bir hale dönüşebilir..
  • Kişisel bilgiler ile ilgili bir cep notu bulundurmak gerekli
    Herhangi bir kaza ve bilinç kaybı durumunda kişisel bilgileri içeren bir bilgilendirme notunun bulundurulması hayat kurtarıcı olabilir. Bu bilgilendirme notunda kişiye  ait tıbbi bilgiler,  çeşitli ilaçlara karşı alerji ve hassasiyetler, irtibat kurulabilecek yakınların iletişim bilgileri yer almalı ve  müdahalede bulunacak personele yol göstermelidir.
  • Yola çıkmadan önce kısa bir notla en az bir iki kişiyi yolculuktan haberdar edilmeli
    Özellikle yalnız yola çıkıyorsanız sizden kimsenin haberdar olmaması size kimsenin ulaşamayacağı anlamına gelebilir. Eğer yolculuk yaptığınız yer ayrıca  ıssız bir bölge ise tehlike daha da artacaktır. Bu nedenle nereye yolculuk yaptığınızdan haberdar ve belli bir süre sonra sizden haber alamadığında harekete geçebilecek yakınlarınızın olması güvenliğiniz açısından çok önemlidir.

Katkılarından dolayı Dr. Cengiz Erten'e teşekkürler.
Kaynak:http://www.bicycling.com/rides/safety-etiquette/7-things-emts-wish-you-knew-about-bike-crashes/slide/7

25 Aralık 2016 Pazar

Ulaşımda Neden Bisiklet ?

    Yeni yıla girmeye hazırlandığımız bu yılın son günlerinde sade bir vatandaş olarak önünüzdeki yıl için ne dilerdiniz? Daha çok paranızın olması? Daha sağlıklı bir yıl? Yoksa daha az karbon salınımı ile beraber daha temiz bir çevre mi? Bu kadar önemli bu üç konu ile ilgili olarak sadece bisiklet kullanmak, bu 3 dileğin de gerçekleşmesine katkı sağlamak mümkün aslında. İşte size neden bisikletli  ulaşımı tercih etmeniz gerektiğine dair sebepler.


  • Bisikletli ulaşımın artması herkes için daha güvenli bir trafik demektir.
    Yapılan araştırmalar göstermektedir ki motorlu araçların trafikteki sayısının artması motorlu taşıt kullanıcılarını daha riskli bir duruma getirirken, bu durumun tam aksine bisiklet kullanıcılarının artması trafiği bisiklet kullanıcıları için daha güvenli hale getirmektedir.   Kendisi de deneyimli bir bisikletçi ve aynı zamanda yaralanma uzmanı  olan Avusturya  New South Wales Üniversitesi'nden Dr. Julie Hatfield tarafından yapılan araştırma göstermektedir ki bireysel olarak trafikte bulunan bir bisiklet kullanıcısına bir motorlu araç tarafından çarpma olasılığı, bir topluluk içinde bisiklet kullanana göre daha yüksektir. Bu nedenle trafikteki bisiklet kullanıcılarının sayısının artması aynı zamanda başta bisiklet kullanıcıları olmak üzere diğer herkes için de daha güvenli bir trafik anlamına da gelmektedir.



  • Bisiklet için yapılacak ortalama harcama motorlu taşıt için yapılanlardan çok daha düşüktür.
         Bugün yakıt harcamalarının yanı sıra bakım, sigorta, vergi, vize gibi diğer kalemleri de eklediğinizde bir motorlu aracın yıllık maliyeti bir bisikletin maliyetine göre kat kat daha fazladır. Emniyet genel müdürlüğünün yayınlamış olduğu bir veriye göre Türkiye'deki toplam sürücü sayısı 25 milyon 972 bin 519. Eğer çok basit bir hesaplamaya göre Türkiye'deki her sürücü haftada sadece 10 km bisiklet kullanmış olsa ve bu sürücülerin hepsini dizel araç kullanıyor olsa bile yılda tasarruf edilecek  mazot miktarı 771 Milyon 414 bin 020 litredir. Bunun parasal olarak karşılığı 3 Milyar 440 milyon 506 bin 529 Tl. tasarruf anlamına gelmektedir. Bu değer sadece yakıt için ortaya çıkan bir değer olup.oldukça yüksek bir rakam olduğu görülmektedir.
  • Bisiklet aynı zamanda ücretsiz egzersiz demektir
   Araştırmalar  bisiklet kullanıcılarının bisiklet kullanmaya başladıkları ilk yıl ortalama 13 kilo verdiklerini göstermektedir. New York Hastanesi Özel Ameliyatlar Bölümünden Lisa Callahan'ın açıklamalarına göre bisiklet sporunun kardiyovasküler sistem üzerinde çok önemli faydaları var. Özellikle aşırı kiloya sahip olan kişilerin egzersiz yapabilmesi bazı durumlarda gerçekten çok zor olabilmektedir. Aşırı kilo ile egzersiz yapanlarda egzersiz sırasında, kişinin kendi ağırlığı eklemlere baskı yapmakta, bu baskı da eklem sağlığını olumsuz olarak etkilemektedir. Bu nedenle yüzme ile beraber bisiklet sporu yapanlarda böyle bir eklem baskısı durumu olmadığı için aşırı kiloya sahip kullanıcılar çok daha rahat egzersiz yapabilmektedir.
  • Yoğun iş saati trafiği sizi ilgilendirmez
       Şehir merkezlerinde sabah ve akşamları oluşan yoğun iş saati trafiğinde, bisikletin motorlu araçtan daha hızlı bir araç olduğu tüm bisiklet kullanıcıları tarafından artık bilinen bir gerçek. Bir örnek vermek gerekirse İzmir Bornova Hükümet Konağı ile Konak Saat kulesi arasındaki mesafe yaklaşık 14 km. Bornova yönünden ortalama saatte 25 km hızla giden bir bisiklet kullancısı 33 dk sonra Konak Saat Kulesi'ne ulaşabilir. İş trafiğinde bu mesafe motorlu araçlarla bazen 1 saati aşkın sürelerde kat edilebilmektedir.
  • Bisiklet osteoporoz hastalığına karşı ekstra koruma sağlar.
    Özellikle kadınlarda ilerleyen yaşlarda görülen kemik erimesi hastalığı osteoporoz önemli bir risk olarak karşımıza çıkmaktadır. İsviçre Üniversitesinde bir araştırma grubunun orta yaş grubundaki kadınlar üzerinde yaptığı araştırmada Kemik erimesi sonucu ortaya çıkan kırıklar ile karşılaşma oranının bisiklet ya da benzeri başka bir fiziksel aktivite yapan kadınlarda,yapmayanlara göre daha az olduğu görülmüştür.


  • Bisiklet kullanımın artmasıyla yüzlerce milyon liralık sağlık harcaması tasarrufu yapılabilir
Bisiklet kullanımının belki de en önemli sosyo ekonomik etkisi sağlık harcamaları üzerine olmaktadır. Bugün bisiklet kullanımının insan sağlığı üzerindeki olumlu etkileri tüm kesimler tarafından kabul edilen bir gerçektir. Bu olumlu etkilerin sonucunda bisiklet kullanımının artması, toplumun daha sağlıklı bir yapıya kavuşmasını sağlamakla beraber sağlık için yapılacak harcamaların azalmasında da önemli bir pay sahibi olmaktadır.
  • Bisiklet kullananların hastalık ihtimali ulaşımda toplu taşıma araçlarını kullananlara göre çok daha azdır
     Temiz havanın vücut sağlığına iyi geldiği bir gerçektir. Nattigham Üniversitesinde hazırlanan ve New York Daily News gazetesinde yayınlanan bir araştırma raporu; ulaşımda toplu taşıma araçlarını kullanan yolcuların, bireysel ulaşım araç kullananlara  göre  6 kat daha fazla akut solunum yolu hastalıklarına yakalanma riski olduğunu göstermektedir. Bu nedenle ulaşımda bisiklet kullanan kullanıcıların toplu ulaşım araçlarına göre daha az hastalanma riski olduğunu söylemek mümkündür.
  • Bisiklet kullanımının iş verimliliğine olumlu etkileri  vardır
    Hollandalı bir düşünce kuruluşu olan TNO tarafından yapılan bir araştırmaya göre işe bisiklet ile gelenler daha az hastalanmakta ve hastalık nedeni ile işe gelmeme oranı  düşmektedir. Yapılan araştırma göstermektedir ki Danimarka'da işe bisiklet ile gidilmesinin iş yeri devamsızlığına olumlu etkisi % 1 dir. Bu oranın ülke ekonomisine  katkısı yıllık yaklaşık 34 milyon $ dır.

  • Ulaşımınızı bisiklet ile sağlıyorsanız devletten vergi iadesi alarak  bütçenize katkı yapmanız mümkün.
    Ulaşımda bisikleti kullanıyorsanız devlet.; trafiğe ve çevreye olan katkınız nedeniyle size bir vergi iadesi yapmaktadır.. Çok heyecan verici değil mi? Heyecanlanmayın lütfen şaka şaka. Maalesef yok şu anda böyle bir uygulama. Ancak böyle bir uygulamayı da yerinde ve haklı bir talep olarak bir yere not etmekte ve sürekli dillendirmekte fayda var. Bununla beraber bisikletli ulaşımın aylık ulaşım harcamasını bugünkü değer üzerinden yaklaşık 300- 500 TL.  düşüreceğini ve bunun kendi başına çok önemli bir katkı olduğunu belirtmekte fayda var.
 Bisikletle ulaşım için daha bir çok neden sayılabilir aslında. Onlar da ilerleyen zamanlardaki yazılarımızın konusu olsun diyerek tüm bisiklet severlere keyifli ve kazasız pedallamalar.

Lütfen daha nitelikli paylaşımlar için eleştiri, öneri ve beğenilerinizle ilgili aşağıdaki bölümden yorum yapmayı unutmayın. Keyifli ve kazasız pedallamalar.

20 Aralık 2016 Salı

Güvenli Bisiklet Park Alanları

 Trafikte ulaşım aracı olarak bisikletin kullanımı ve yaygınlaşması üzerinde en fazla tartışılan konulardan biri. Bugün bir çok platformda bisikletli ulaşımın toplusal yaşamın daha sağlıklı bir yapıya kavuşmasındaki olumlu etkilerini duyuyoruz. Ancak yine de kent içi ulaşımda bisikletli ulaşımın istenilen seviyede olduğunu  söyleyebilmek ne yazık ki mümkün değil. Geçtiğimiz hafta yaptığımız bir çalışmada bir ulaşım aracı olarak bisikleti kullananların sayısının spor amaçlı olarak kullananların sayısının ancak yarısı kadar olduğu sonucunu işaret ediyor bize. Elbette bu olumsuz tablonun ortaya çıkmasına neden olan pek çok etken var. Bugün bu etkenlerin en önemlilerinden biri olan park konusu üzerinde durmak istiyorum.

  Güvenli bisiklet park alanlarının olmayışı bisiklet kullanıcılarının en büyük korkulu rüyalarından biri. Her gün bisikletini çaldırmış olmasının üzüntüsünü sosyal medya üzerinden paylaşan bir bisiklet kullanıcısı ile karşılaşabiliyoruz artık. İşin kötü tarafı bisikleti bir kez çaldırdıktan sonra çoğunlukla tekrar bulabilmek, hırsızı yakalayabilmek ne yazık ki mümkün olamıyor. İşte bu noktada güvenli park alanlarının olmayışı, ulaşımını bisikletle sağlayan kullanıcıların bisikletli ulaşımdan vazgeçerek motorlu araç kullanımına yönelmesine neden olabiliyor. Bununla beraber bu konuda şunu da ilave etmek gerekir. Bugün kent nüfusunun büyük bir çoğunluğu apartman dairelerinde yaşamakta ve bu apartman dairelerinde bir veya bir kaç bisikletin muhafaza edebileceği uygun alanlar bulunmamaktadır. Bu durum bisikletli ulaşıma sıcak bakan bir çok kişiyi bisiklet kullanımından vazgeçirmektedir. Bu analizlerin sonucu olarak bisiklet kullanımının artması için bisiklet kullanıcılarının bisikletlerini çaldırmayacakları, uzun ve kısa süreli park ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri güvenli bisiklet park alanları önemli bir ihtiyaç olarak karşımızda durmaktadır.
 Bu konunu daha netleşmesi için önce bizde mevcut bisiklet park etmek için ayrılan alanlarına ve bu konuda diğer ülkelerdeki bazı örnek iyi uygulamalara bir göz atmakta fayda var. Bugün Türkiye'de alışveriş merkezi, metro istasyonu gibi alanlarda bisiklet park etmek için ayrılmış alanları büyük bir çoğunluğu tamamen açık alanda ve herhangi bir güvenlik önlemi olmayan alanlar olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle bu alanlarda bırakın bisikleti güvenli olarak park etmeyi, park etmeniz durumunda hırsızlığa davetiye  bile çıkarmış olmanız mümkün.


 
  Yurt dışında ise bu konuda hem pratik hem de teknolojiden de faydalanan olumlu örnekler ile karşılaşmak mümkün. Aşağıda verilen ilk 2 ilk örnekte  Estonya'da üretilen ve farklı Avrupa ülkelerinde de uygulanan  bisiklet park üniteleri yer almaktadır. İlk örnekte bisiklet tamamen kapalı bir park alanı içinde muhafaza edilmektedir. Bu şekilde hem bisikletin görünürlüğü engellenirken aynı zamanda  bisiklet olumsuz hava koşullarına karşı da korunmaktadır. Park ünitesi üzerinde bulunan kilitleme sistemi mobil uygulamalarla aktif duruma getirilmekte, herhangi bir dış müdahale durumunda güvenlik kontrol birimine otomatik sinyal gönderilmektedir.



      Estonya ile ilgili vereceğimiz ikinci örnek ise açık alanda oluşturulan bir bisiklet park istasyonu. Bisikletler açık alanda park edilmekle beraber daha gelişmiş kilitleme sistemlerinin kullanılması bisiklet hırsızlığını oldukça zor bir hale getiriyor. Yine bu kilitleme teknolojisinde herhangi bir zorlama durumunda sistem otomatik olarak uyarı sinyali göndermektedir. Ancak benim kendi kişisel görüşüme göre bisiklet açık alanda bırakıldığında, lastik sele, aydınlatma araçları v.b. gibi kilitleme altına alınamayan bisiklet elemanları her zaman tehlike altında. Ayrıca kötü hava koşulları da açık alanda park etmenin olumsuz yönlerinden bir diğeri.


   Belçika'da bisiklet parkı konusunda oldukça iyi örneklere sahip bir diğer ülke. Aşağıda verilen sistemde alt üst 2 sıra şeklinde kızaklı sistemle park edilen bu model ile oldukça fazla sayıda bisikleti park etmek mümkün olabilmektedir. Aşağıdaki 3 resimde bu uygulamaya ait grafik çizimler ve fotoğraflar verilmiştir.



  
     Bisiklet parkı konusunda verebileceğimiz bir diğer örnek ise Japonya'dan. Aşağıda grafik çizimi verilen ve otomasyon sistemi ile desteklenen  yer altında yer alan park için bisiklet bir bisiklet asansörüne önceden tanımlanmış bir elektronik kart ile teslim edilerek tamamen otomatik bir sistemle teslim edilmekte.



     Güvenli bisiklet park uygulamaları ile ilgili örnekleri daha da çoğaltmak mümkün. Sonuç olarak ifade etmek gerekir ki özellikle metro istasyonları, şehir merkezleri gibi önemli noktalarda güvenli park alanlarının oluşturulması yerel yönetimlerin önemle üzerinde durması gereken konulardan. Bu konuda atılacak olumlu adımların, bırakın çok büyük harcamalar yapmayı, uzun vadede aksine çok karlı sonuçları doğuracak etkileri yaratacağı muhakkak. Güvenli bisiklet park alanlarının oluşturulması sadece mevcut bisiklet kullanıcılarını ihtiyacının karşılamayacak aynı zamanda bisiklet kullanıcılarının sayısını önemli derece de arttıracak önemli bir adım olacaktır. Burada şu noktayı gözden kaçırmamak gerekir. Ulaşımda bisiklet kullanımına yönlendirilmiş her bir vatandaşın toplumsal yaşama yaptığı bir çok katkının yanı sıra, ulaşım için yapılan harcamaların azalmasında çok önemli bir etkisi vardır. Hiç birimizin bisikletinin çalınmadığı, bisikletle her yere rahatlıkla gidilebilen günler diliyorum.
    
Lütfen daha nitelikli paylaşımlar için eleştiri, öneri ve beğenilerinizle ilgili aşağıdaki bölümden yorum yapmayı unutmayın. Keyifli ve kazasız pedallamalar.

14 Aralık 2016 Çarşamba

Kaskın Önemi ve Kask Seçimi

    Bisiklet kullanımı sırasında kask kullanımı geçekten önemli mi? Bu soru zaman zaman bisiklet kullanıcıları arasında tartışma konusu olabiliyor. Bazı bisiklet grupları etkinliklerinde kask kullanımını zorunlu tutmakta. Bazı gruplarda ise kask kullanımının kişisel bir tercih olduğu bisiklet kullanıcısının bu  tercihinde özgür bırakılması gerektiği düşüncesinde. Tartışmanın ne tarafında olursanız olun, bisiklet kullanıcısının trafik içinde diğer araç kullanıcılarına göre çok daha savunmasız olduğu bir gerçek.  Bu aralar sıklıkla duyduğumuz "Kaportamız Bedenimiz" sloganı bu anlamda çok önemli bir gerçeğe işaret ediyor. Bu açıdan bakıldığında kaskın bir bisiklet kullanıcısının en önemli güvenlik ekipmanı olduğunun söylemek sanırım yanlış olmaz. Kaskın gerekli olmadığını düşünen bazı kullanıcılar kaskın bir kaza sırasındaki koruyucu etkisine şüphe ile yaklaşmakta. Bu şüpheye kaskın sürüş konforuna olan olumsuz etkisi de eklenince kask kullanımı gözardı edilebilmekte.

   
   Bu durumu daha iyi değerlendirebilmek için bisiklet kazalarına şöyle bir göz atmakta fayda var. Bisiklet kazaları genellikle motorlu araçlara göre daha düşük olan ortalama 15-40 km hız aralıklarında yaşanmakta. Ebette belirtmek gerekir ki bu hız değerleri değişiklik gösterebilecek ortalama değerlerdir. Bununla beraber bir otomobil için oldukça düşük sayılabilecek bu hız, bisiklet üzerindeki  bir kullanıcı için oldukça yüksek.  Bu hız aralıklarında bisiklet kullanıcısı için en tehlike yaratabilecek durum kafa yaralanmalarıdır. Bisiklet kaskları bisiklet üzerinde yapılan hızlarda yaşanan çarpmanın etkisini azaltacak özellikte yapılmışlardır. Bu çerçevede kask bir kaza sırasında belki bir yaralanmayı ya da bir el-kol kırığını önleyemeyebilir ama çok daha tehlikeli kafa yaralanmaları için  çok önemli bir güvence sağlar. Bireysel kullanımlarda elbette yetişkin kullanıcılar bu konudaki kendi seçimlerini yapmakta özgürdürler. Ancak grup sürüşlerinde grubun da sürüş konusunda katılımcılara karşı sorumluluklar üstlendiği göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle grup kurallarına uygun davranmak en doğru yaklaşım olacaktır. Kişisel olarak kask kullanımının bireysel bir tercih olduğuna inanmakla beraber gereksiz olduğunu savunmanın çok olumsuz sonuçları olabileceğine inandığımı ifade etmek isterim.

Doğru Kask Seçimi Nasıl Olmalıdır?
 

  Kask seçiminde bir kaskın modeli ve görünüşü kadar hangi tip sürüşlerde kullanılacağının da göz önünde bulundurulması gerekir. Şehir içi bisiklet kullanımlarında klasik yapıda üzerinde baş bölgesinin hava almasını sağlayacak yeterli sayıda havalandırma delikleri bulunan bir kask modeli tercih edilebilir. Dağ bisikleti kullanımlarında ise şehir bisikleti ile benzer özellikteki modeller tercih edilebilmekle beraber. Bisiklet kullanımı sert arazi koşullarında yapılacaksa kaskın yüzü ve çeneyi de koruyacak yapıdaki modellerden seçilmesi çok daha uygun olacaktır.Yol bisikleti kullanımlarında ise bir kaskta güvenlik ile beraber hafiflik de ön plana çıkmaktadır. Bu nedenle hafif ama yüksek  koruma özelliklerine sahip bu kaskların fiyatları da diğer modellere göre daha yüksek olabilmektedir. Özellikle yol bisikletlerinde kazalar yüksek hızlarda meydana gelebildiğinden dolayı kask seçimimde dikkatli olmak gerektiği unutulmamalıdır. Ayrıca tüm kask modellerinde mutlaka uluslararası CE kalite belgesinin olup olmadığı göz önünde bulundurulmalıdır.

Doğru Kask Kullanımı
      Bisiklet için kullanılacak kaskın seçimi kadar kaskın doğru kullanılması ve takılması da çok önemlidir. Yukarıda da ifade edildiği gibi bisiklet kaskı bisiklet ile yapılacak hızlara uygun olarak tasarlanmıştır. Bu nedenle bir bisiklet kaskının bisiklet dışında başka motorlu araçların kullanımı sırasında koruyucu olarak kullanılması çok büyük tehlikelere davetiye çıkarabilir. Bisiklet kaskı kesinlikle sadece bisiklet kullanırken takılmalıdır. Kask bir kez darbe aldığında ya da çeşitli nedenlerle yıprandığında kesinlikle   kullanılmamalıdır.
       Kaskın doğru takılması dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli husustur. Kask bisiklet kullanırken kafanızda oynamayacak ve karşıdan gelen rüzgarla kafanızdan çıkmayacak sıkılıkta olmalıdır. Kaskın çok sıkı olması ise sürüş konforunuzu etkileyebilir ve rahatsız olmanıza yol açar. Bu nedenle kask kemerlerinin çok sıkı ya da çok gevşek olmamasına dikkat etmek gerekir. Ayrıca kaskın ense bölgesini de sağlam bir şekilde kavraması  arkada bulunan baş ayar mekanizması ile sağlanır.
     Kask takıldığında eğer çok rahatsız edici bir sıkılıkta değilse kafa sağa sola hafif sallanarak oynayıp oynamadığı, bir boşluk olup olmadığı kontrol edilir. Kaskın aşağıda belirtildiği gibi takılması uygun olur

  •  Kask seçiminde öncelikle resimde görüldüğü şekilde kafa ölçüsü belirlenmeli ve bu ölçüye uygun cm  değerlerinde kask kullanılmalıdır.







  • Kask ile kaş arasındaki mesafenin yaklaşık 2 parmak kalınlığında olmasına dikkat edilir.









  • Kask kilitleme mandalı çene altında ortalanacak şekilde hizalanır.









  • Kask kayış stopper ayarı kulağın hemen altında V pozisyonunda olacak şekilde ayarlanarak sabitlenir









  • Kask kayış mandalı takıldığında kask ile çene arasına 1 veya 2 parmak girebilecek kadar boşluk olması gerekir.









     Değerli bisiklet severler kaskın bir darbe aldığında koruyucu özelliğini yitireceği ve değiştirilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Bununla beraber bir kask hiç bir darbe almamış olsa bile 3 ila 5 yıllık bir kullanım sonrasında yıpranacağı göz önünde bulundurulara değiştirilmesi yerinde olur. Hiç birimizin bir kaskın korumasına ihtiyacı olmaması dileği ile keyifli pedallamalar


Lütfen daha nitelikli paylaşımlar için eleştiri, öneri ve beğenilerinizle ilgili aşağıdaki bölümden yorum yapmayı unutmayın. Keyifli ve kazasız pedallamalar.

13 Aralık 2016 Salı

İstanbul Güncel Bisiklet Etkinlikleri (13 Aralık 2016)

İstanbul Güncel Bisiklet Etkinlikleri

Sevgili dostlar İstanbul bisiklet gruplarının düzenledikleri birbirinden keyifli güncel etkinlikleri sayfamızdan takip edebilirsiniz. Grup isimlerine veya etkinlik isimlerine tıklayarak daha ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz Sayfada yer alan  eski tarihler tur etkinlikleri güncel etkinlikler yayınlandıkça eklenerek güncellenecektir. Sayfamıza sol taraftaki menüden abone olarak e-mail yolu ile takip edebilir, ayrıca tüm etkinlik bildirileri ve yazılarımıza "Hayattır Bisiklet Facebook Sayfası" ile de ulaşabilirsiniz Keyifli pedallamalar.


Beylikdüzü Bisiklet Grubu 

Etkinlik Adı:Şaşkınbakkal'dan Şehitler Tepesi'ne Saygı Turu (BUP Etkinlik Destek Çağrısı)
Etkinlik Tarihi: 18 Aralık 2016 
Buluşma Yeri :Şaşkın Bakkal Bağdat caddesi Işıklar
Buluşma Saati: 12:30


Fixed Gear Istanbul 

Etkinlik Adı:Bisiklet Mutfağı: Organik Temizlik Malzemesi  (Kadıköy Bisiklet Etkinlik Çağrısı)
Etkinlik Tarihi: 14 Aralık 2016 
Buluşma Yeri :Tasarım Atölyesi Kadıköy
Buluşma Saati: 20:30


Gezegen Bisiklet Grubu 

Etkinlik Adı:Yıl Başı Turu
Etkinlik Tarihi: 30 Aralık 2016 
Buluşma Yeri :Sirkeci Garı
Buluşma Saati: 21:00

Küçükçekmece Bisiklet ve Doğa Aktiviteleri Kulübü (KÜDAK)  

Etkinlik Adı:Geleneksel Yılbaşı Burgazada Turu(Pedalşörler BisikletGrubu Etkinlik Destek Çağrısı)
Etkinlik Tarihi: 25 Aralık 2016
Buluşma Yeri .Beltur Şaşkın Bakkal
Buluşma Saati: 20:00

(İsbidos) İstanbul Bisiklet ve Doğa Sporları Grubu 

Etkinlik Adı:İsbidos Salı Sürüşü (Vefa)
Etkinlik Tarihi: 13 Aralık 2016
Buluşma Yeri .Kadıköy Eminönü Vapuru
Buluşma Saati: 20:00

Etkinlik Adı:Bisiklet Mutfağı: Organik Temizlik Malzemesi  (Kadıköy Bisiklet Etkinlik Çağrısı)
Etkinlik Tarihi: 14 Aralık 2016 
Buluşma Yeri :Tasarım Atölyesi Kadıköy
Buluşma Saati: 20:30

Etkinlik Adı:Lüleburgaz-Ahmetbey-Lüleburgaz turu
Etkinlik Tarihi: 18 Aralık 2016
Buluşma Yeri .Lüleburgaz Çarşı
Buluşma Saati: 06:00

Etkinlik Adı:İsbidos ile Yılbaşı...
Etkinlik Tarihi: 25 Aralık 2016
Buluşma Yeri .Dalyan SBE Noktası
Buluşma Saati: 13:00


Padalşörler Bisiklet Grubu  

Etkinlik Adı:Klasik Çarşamba Sürüşü
Etkinlik Tarihi: 14 Aralık 2016
Buluşma Yeri .Beltur Şaşkın Bakkal
Buluşma Saati: 20:00

Etkinlik Adı:Geleneksel Yılbaşı Burgazada Turu
Etkinlik Tarihi: 25 Aralık 2016
Buluşma Yeri .Beltur Şaşkın Bakkal
Buluşma Saati: 20:00


Perşembe Akşamı Bisikletçileri (Anadolu Yakası) 

Etkinlik Adı:Bisiklet Mutfağı: Organik Temizlik Malzemesi  (Kadıköy Bisiklet Etkinlik Çağrısı)
Etkinlik Tarihi: 14 Aralık 2016 
Buluşma Yeri :Tasarım Atölyesi Kadıköy
Buluşma Saati: 20:30

Etkinlik Adı:PAB Kartal Sürüşü
Etkinlik Tarihi: 15 Aralık 2016 
Buluşma Yeri .Şaşkın Bakkal Beltur
Buluşma Saati: 20:00


Üsküdar Bisiklet Grubu

Etkinlik Adı:Şehitlerimizi Anma
Etkinlik Tarihi: 15 Aralık 2016
Buluşma Yeri .Kadıköy Atatürk Anıtı
Buluşma Saati: 11:00

Veletopya Bisiklet Grubu  

Etkinlik Adı:Bisiklet Mutfağı: Organik Temizlik Malzemesi  (Kadıköy Bisiklet Etkinlik Çağrısı)
Etkinlik Tarihi: 14 Aralık 2016 
Buluşma Yeri :Tasarım Atölyesi Kadıköy
Buluşma Saati: 20:30



Etkinlik Adı:101. Cemiltopuzlu Çarşambası
Etkinlik Tarihi: 14 Aralık 2016
Buluşma Yeri .Bakırköy OPET 
Buluşma Saati: 20:15

Etkinlik Adı:Şehitlerimizi Anma
Etkinlik Tarihi: 15 Aralık 2016
Buluşma Yeri .Kadıköy Atatürk Anıtı
Buluşma Saati: 11:00


Yollar Bizim Bisiklet Grubu  

Etkinlik Adı:Şehitlerimizi Anma
Etkinlik Tarihi: 15 Aralık 2016
Buluşma Yeri .Kadıköy Atatürk Anıtı
Buluşma Saati: 11:00

Lütfen daha nitelikli paylaşımlar için eleştiri, öneri ve beğenilerinizle ilgili aşağıdaki bölümden yorum yapmayı unutmayın. Keyifli ve kazasız pedallamalar.

9 Aralık 2016 Cuma

Bisiklet Kullanım Alışkanlığı Anket Sonuçları Değerlendirmesi

   Değerli dostlar bisiklet kullanım alışkanlığını ölçmek üzere sizlerle geçtiğimiz hafta yaptığımız anket araştırmasının sonuçlarını ve sonuçlarla ilgili değerlendirmeleri sizlerle paylaşmak isterim. Konu ile ilgili dilerseniz yorum bölümünden sizler de kendi değerlendirmelerinizi yapabilirsiniz. Anketimize katılarak destek veren tüm dostlara çok teşekkürler.
   Öncelikle bir profesyonel araştırma olamamakla beraber bisiklet kullanım alışkanlığı üzerine yapılan bu küçük anketin bazı önemli sonuçlara işaret ettiğini ifade etmek gerekiyor. Anket ile ilgili paylaşım ve duyurular özellikle bisiklet grupları üzerinden yapılmıştır. Bu nedenle ankete katılımın hemen tamamının hali hazırda bisiklet kullanan kişilerden oluştuğunu söylemek sanırım yanlış olmayacaktır. 1 hafta boyunca sürdürdüğümüz ankete toplamda 2183 kişilik bir katılımcı sayısı oluşmuştur.  Anket sorularının yüzdelik dağlımı ve bu dağılımlar ile ilgili yaptığımız değerlendirmeler aşağıdaki gibidir.


    Anket katılımcılarının hemen tamamının bisiklet gruplarının üyesi olduğu düşünüldüğünde bu soruya verilen cevapların oranı çok dikkat çekicidir. 0-50 km aralığında bisiklet kullanımı günde sadece 7 km lik bir bisiklet kullanımına işaret etmektedir. Bu oranı hafta 100 km kullanım oranıyla birleştirdiğimizde ise toplam katılımcıların % 77 si haftalık 100 km'nin  bir başka deyişle günlük 15 km'nin altında bir bisiklet kullanmaktadır. Bisiklet kullanıcıları içinden ortaya çıkan bu kullanım oranı oldukça düşüktür. 


     Bu soruda verilen "Ulaşım ve spor amaçlı bisiklet kullanıyorum." cevabı olumlu bir sonuca işaret etmekle beraber "Ulaşım amaçlı bisiklet kullanıyorum." cevabının "Spor amaçlı bisiklet kullanıyorum." cevabına göre çok düşük olması dikkat çekicidir. Bu oranın bu kadar düşük olması sanırım bisiklet kullanıcılarının trafikte yaşadığı can alıcı sorunlarla yakından ilgilidir. Spor amaçlı olarak bisiklet kullananlar bir nebze de olsa şehrin ve trafiğin dışında bisiklet kullanma olanağı bulabiliyorken, ulaşım amaçlı olarak bisiklet kullananlar trafikte çok önemli sıkıntılar yaşamaktadır. Bu sıkıntılar bisikletin özellikle ulaşım amaçlı olarak kullanım oranının düşük kalmasına neden olmaktadır. Bu oranının arttırılmasında başta yerel yöneticiler olmak üzere, ilgili tüm  taraflarca kent içinde bisiklet kullanımına engel oluşturan hususların belirlenerek ortadan kaldırılması için yapılacak çalışmaların önemi çok büyüktür.


       Bu soruya verilen cevapların yüzdelik dağılımı da yine bisiklet kullanıcılarının yaşadığı sıkıntıların bir başka yansıması olarak değerlendirmek mümkün. Bisiklet kullanımında yol bisikleti  kullanımı %16,8 gibi oldukça düşük bir oranla karşımıza çıkmakta. Şehir bisikleti ve Dağ bisikleti kullanan bisiklet kullanıcılarının yol bisikleti kullananlara göre 2 kat hatta daha fazla olduğu görülmekte. Bu oranlara bakıldığında yol bisikleti kullanımı için sağlıklı bir alt yapının ve toplumsal kültürün maalesef henüz tam olarak oluşamadığını söyleyebiliriz. 
       Bugün mevcut yol bisikletlerini bırakın trafiğin içinde kullanmayı, mevcut bisiklet yollarında bile kullanmak büyük riskleri beraberinde getirmekte. Yol bisikletinin yapısı gereği performanslarını geliştirmek için bu bisikletlerle daha hızlı gitmek durumunda olan kullanıcılar, bisiklet yollarında bile araç ve yaya işgalleri, inşaat çalışmaları gibi nedenlerle bu bisikletleri kullanım amacına uygun olarak istedikleri hız aralıklarında kullanamamaktadır. Yol bisiklet kullanıcıları bu nedenlerle bisiklet yollarından daha çok şehirler arası kara yollarını kullanarak, çok daha hızlı seyreden motorlu araç trafiğinin içinde bisiklet kullanmak zorunda kalmaktadırlar. Bu da güvenlik risklerini de beraberinde getirmektedir. Yol bisikleti kullanımını zorlaştıran ve riskli hale getiren ve bisikleti bir spor olarak yapılmasını güçleştiren bu gibi nedenler yol bisikleti kullanım oranının çok düşük kalmasına neden olmaktadır.


      Kaskın önemli olduğunu düşünen ve kask kullandığını ifadeden katılımcı oranı oldukça yüksek olmasına rağmen, Aktif bisiklet kullanıcılarının toplamda %22 sinin kask kullanmadığı görülmektedir. Bu oranın oldukça yüksek olduğunu ve bu konunun üzerinde dikkatle durulması gereğini ortaya koymaktadır.


     Bu soruya verilen cevaplarda dikkat çeken husus hafta da 1 gün veya 2-3 gün cevabı toplam dağılımın neredeyse %70 ine denk gelmesidir. Ortaya çıkan bu oran, bisiklet kullanıcıları arasında bile kullanım sıklığının oldukça düşük olduğuna işaret etmektedir. Bu durum bisiklet kullanıcılarının bisiklet kullanımına yönelik yaşadığı sıkıntılardan bağımsız değildir.
   Sonuç olarak şunu ifade etmek gerekir ki; bisikletin önemli bir ulaşım ve spor aracı olarak kullanılmasına yönelik alt yapı eksiklikleri, toplumsal kabul, ve farkındalık gibi nedenler bisiklet kullanımının, kullanıcılar arasında bile istenilen seviyede olmamasına neden olmaktadır. Bu konuda yerel yöneticiler kadar sorunun bizzat muhatabı olan kullanıcılara da birtakım sorumluluklar düştüğüne inanıyorum. Bu gün bir çok sosyal sorumluluk projesinde bisikletçileri düzenledikleri etkinliklerle  görmek mümkün. Bu etkinliklerde bir çok farklı kesimin yaşadığı sıkıntılara dikkat çekmek için pedal çevirerek, bu farklı toplumsal grupların sıkıntılarına dikkat çekmeye çalışan bisiklet severler, kendi yaşadıkları problemler için de gür bir şekilde sesini yükseltmek zorundadır. Anketimize katılarak katkı sağlayan tüm katılımcılara teşekkürlerimle.

Lütfen daha nitelikli paylaşımlar için eleştiri, öneri ve beğenilerinizle ilgili aşağıdaki bölümden yorum yapmayı unutmayın. Keyifli ve kazasız pedallamalar.